İnsanlık tarihini taş devrinden tunç devrine, oradan da demir devrine ulaştıran Metalurji "sanat"ı, bugün temel bilimlere dayalı ve çağdaş medeniyetin kuruluş ve gelişmesine büyük katkıları olan Metalurji ve Malzeme Mühendisliği mesleği adı altında bilimsel ve teknolojik bakımdan geniş bir alanı kapsar hale gelmiştir.
Tarihi açıdan metal, önceleri doğal halinde kullanılmış ve bu da
nabit metallerin şekillendirilmesiyle mümkün olmuştur. İlk kullanılan
nabit metaller, bakır ve altındır. Metalurjinin tarihi ile Anadolu medeniyetlerinin tarihsel gelişimi neredeyse özdeştir. Arkeolojik bulgular, bakır üretiminin ilk kez Anadolu ve İran
topraklarında başladığını göstermektedir. Bakırı işlemek suretiyle,
mızraklar ve çeşitli silahlar yapan insanoğlu daha sonraki yıllarda
bakır ve kalayı karıştırarak bakırdan daha sert bir alaşım elde etmiştir. Anadolu'da kalay bulunmadığı için Hititler,
bakır ile arseniği alaşımlandırmak suretiyle yeni bir alaşım bulmuşlar
ve bu gelişmeler de tunç çağının başlangıcına yol açmıştır. Aynı şekilde
ilk demir üretimi de M.Ö. 1500 yıllarında yine Anadolu'da
gerçekleşmiştir.
Triboloji
Tekerleğin
icadından önce ağır yükleri silindirik kalaslar üzerinde kaydırarak bir
yerden bir yere taşıyan insanlık, bu kalasları ıslatarak sürtünmenin ve
aşınmanın önüne geçme konusunda ilk adımları atmıştır. Tekerleğin M.Ö. 3000'li yıllarda Sümerler tarafından keşfiyle beraber insanlık dönel elemanların yataklama ve bu yataklardaki aşınma problemleriyle tanışmış ve bunlara hal çareleri aramaya koyulmuştur.
Ortaçağda İtalyan mimar ve mühendis Leonardo da Vinci (1452-1519), Fransız fizikçiler AmontonsCoulomb (1736-1806), mekanik ile ilgili çalışmalarda bulunmuşlardır. Coulomb sürtünme konusunda bugün de geçerliliğini koruyan sürtünme kanunu'nu ortaya koymuştur. Sıvı sürtünmesi konusunda Newton (1643-1727), Poiseuille (1799-1869), Hagen (1797-1884), Stokes (1819-1903), ReynoldsTriboloji biliminin temelini atmışlardır. (1663-1705) ve (1842-1912) araştırmalar yapmışlar ve bugünkü
Alman makine mühendisi Richard Stribeck (1861-1950), kaymalı yataklar
üzerinde yaptığı deneylerde sürtünmeye etki edebilecek bütün değerleri
sabit tutmuş, devir sayısını ve buna bağlı olarak çevresel hızı
değiştirerek bugün Stribeck eğrisi olarak bilinen eğriyi elde etmiştir.
Son yıllarda Türk mühendis Ali Erdemir'in çalışmaları dünyada yankı uyandırmaktadır. Erdemir, R&D ödülünü daha önce 1991 yılında, borik asidin motor ve makinelerde sürtünme ve aşınma özelliğini bularak, 1998 yılında ise geliştirdiği atom karbon bir film kaplama ile sürtünme katsayısını sıfıra indirerek kazanmıştı. Son olarak nanoteknoloji kullanarak geliştirdiği yapay elmas özelliği taşıyan buluşu ile R&D ödülünü 2003 yılında 3. kez kazandı.
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
- Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İstanbul
- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, SAMSUN
- Anadolu Üniversitesi, Eskişehir
- Afyon Kocatepe Üniversitesi
- Fırat Üniversitesi, Elazığ
Professor Mehmet Sarikaya's
Group
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder