21 Ağustos 2011 Pazar

Elipsoit


Elipsoit, ikinci dereceden bir yüzey olup, herhangi bir düzlemle arakesitleri elips olmaktadır. Asal eksenler adı verilen birbirine dik üç eksene göre ve bu eksenlerin kesim noktası olan merkeze göre simetrik bir şekil taşır. Orijinde bulunan merkez ve koordinat eksenleri boyunca alınan esas eksenlerine göre elipsoidin denklemi:
\frac{x^2}{a^2} + \frac{y^2}{b^2} + \frac{z^2}{c^2} = 1

a = b, veya b = c veya c = a ise yüzeye bir dönel elipsoit veya siferoit adı verilir. Bu bir elipsi büyük ve küçük ekseni etrafında döndürerek elde edilir. Birinci durumda proleit bir siferoit (football), ikinci durumda obleit (oblate) (basık) siferoit ortaya çıkar. a = b = c iken ortaya çıkan yüzey bir küredir.


15 Ağustos 2011 Pazartesi

...Çünkü müzik, tabiatta vardır... (Erkan Oğur)

"Müzik deşifre oldu. İnsanoğlu, müziği deşifre etti ve bir kenara koydu, insanın bugün yeni bir müzik yaratabilmesi için, gerçekten yaratma kabiliyetinin olması gerekir. Ama gerçek anlamda yaratma. Yani insani bir özellikle buraya ulaşılamaz artık. Söylenecek olan çoktan söylenmiş. Onun dışında biz müziği keşfediyoruz, yaratmıyoruz. Çünkü müzik, tabiatta vardır. Olan bir şeyi yaratamazsınız, icat edemezsiniz; keşfedersiniz. Tabiatta var olanı, olduğumuz yere taşıyoruz; keşfediyoruz. O orada duruyordu. Onu sen yaratmadın. Onu sen keşfettin."

"Şimdi rüzgarın ağacın dallarına değdiğinde yaprakların çıkardığı ses, kuşun öterken çıkardığı ses veya bir çocuğun ağlarken, gülerken çıkardığı sesler, bunlar. Bunun gibi şeyler. Yani neredeyse müzik olarak elimizde kalan bunlar var."

Röportaj: Eren Safi, Kılavuz, Sayı: 39, Haziran 2006, ss. 40-45.

İnsan değil ağaç olsam
Dallarımın arasından rüzgârlar esse,
Yapraklarım, çiçeklerim, meyvelerim olsa,
mevsimleri yaşasam.
Köklerimle toğrağın derinliklerine sarılsam,
kuşlar konsa dallarıma, yuva bile yapsalar.
Böcekler, karıncalar yollansa içime,
çürütseler oralarımı.
Ballarım, sakızlarım olsa,
gövdeme bir insan yaslanıp uyusa...
Ben bunları hiç bilmesem, sadece ağaç olsam.

Erkan Oğur

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Tensegrity Structures


Stabil bir ozdengeye sahip, cekme elemanlari butunu icerisinde sureksiz bir basma elemanlari kumesinden olusmus yapidir. buckminster fuller, bu yapi turu hakkinda “cekme denizinde kucuk basma adalari” benzetmesinde bulunmustur. esnekliklerinden dolayi geometrik nonlineer davranis gosterirler. uygulama alanlari arasinda uzay araclari, kuleler, kopruler, biyomekanik ve mikrocerrahi bulunmaktadir.
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=tensegrity+structures
http://www.youtube.com/watch?v=_c45stcmW08&feature=player_embedded

Biyoetik

20. yüzyıl sonlarından itibaren, felsefenin ve düşüncenin en önemli bölümlerinden ya da sorunlarından biri haline gelmiştir. Cünkü biyoloji ya da canlı bilimleri denilen alanlarda insan tavır ve davranışlarının ne olduğu, ne olacağı ve ne olması gerektiği konusunda önemli sorunlar belirmiş durumdadır.

Bilimlerdeki gelismeler cok sayıda alışılmadık durum meydana getirmekte ve belirli etik kararların alınmasında belirli bir özellik talep etmektedir. Biyoetiği doğuran bu özgül durumların çokluğu olmuştur. Aynı zamanda bu durum biyoetik alanında çok kapsamlı tartışmaları beraberinde getirmektedir. Yüzyıllardan beri süregelen etik tartışmalar, bu düzeyde yeni bir boyut kazanmış, disiplinlerarası bir niteliğe bürünerek, teknoloji, siyaset ve ahlakki meseleleri içeren bir kapsamda ortaya çıkmasına kaynaklık etmiştir.

Biyoetiğin alanları

Somut gelecekle ilgili doğrudan tartışmaları içerdiğinden dolayı, aynı zamanda felsefenin somut dünyayla kesişen önemli bir noktası haline gelmiştir; her ne kadar tartışmalar uzmanlar tarafından yürütülüyor olsa da biyoetik herkesi içine alan bir kapsama sahiptir. Biyoetik Uygulamalı etiğin bir kolu olarak görülür, cünkü, bir yandan direk ya da dolaylı olarak tüm canlı yaşamı ilgilendiren biyolojiyi kapsamakta, öte yandan da aynı anda burada ve bundan meydana gelen ahlaki, toplumsal ve politik konuları kapsamaktadır. Burada sorun sadece insan yaşamı olmadığından biyoetik, tıp etiğinden ayrılır ve onu da kapsayacak şekilde ele alınır. Gen teknolojisi, ilaç sanayi, klonlama, doğum, ölüm, ötenazi, insan deneyleri. öjeni, yapay üreme, kürtaj ve bunlarla birlikte canlılarla ilgili bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sonuçları, sınırları ve kullanım ilkeleri biyoetik'in belli başlı konu başlıklarıdır. Dolayısıyla biyoetik alanındaki konular tek başına bilimadamlarının, akademisyenlerin, hekjimlerin, siyasetcilerin, teknikerlerin, felsefecilerin ya da başka herhangi bir kesimin tek başına tekelinde olamayacak konulardır. Burada meseller artık bilinen tıp alanındaki etik meseler olmaktan çıkmış, hem tıbbi hem sosyal ve siyasal meselelerin merkezinde yer alan bir etik sorun durumuna gelmiştir. Sonuç olarak yetki ve sorumluluğa sahip olan yasakoyucu olmasına rağmen, biyoetik, şu sorular çercevesinde bir anlamda herkesi içine almaktadır.

Kaynak:

http://biyomuhendislik.com/

Kurilpa Köprüsü (Tensegrity)

Güneşten Enerji Üreten En Büyük Yaya Köprüsü: Kurilpa Bridge (Kurilpa Köprüsü) resmi olarak Dünya'nın en uzun yaya köprüsü.Maliyeti 63000000$ olan Kurilpa'dan haftada yaklaşık 37 bin insan geçiyor.Köprü 470 m uzunluğunda .Tam olarak 1050 insan köprünün inşaatında istihdam edilmiş.Köprünün üzerinde çok değişik ışıklandırma sistemleri mevcut ve çeversine güzel görüntüler sunuyor üstelik enerjisini de güneşten sağlıyor.
brisbane'de 4 ekim 2009'da acilmis koprudur. 23 kasim 2008'e kadar tank street bridge olarak adlandirilan kopru, bu tarihte isim yarismasinin kazanani olan "kurilpa bridge" adini almistir. tensegrity yapi turune olan ilginin artmakta oldugu gunumuzde, bu yapi turunun, estetik, verimli ve -her ne kadar henuz uzerinde uygulanmamis olsa da- aktif kontrole cok yatkin bir tensegrity yapi olarak landmark sifatini hak etmistir.
Kaynak:
http://www.facebook.com/note.php?note_id=154407921281396
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=kurilpa%20bridge